Gözlerini kapat.
Ve bir anlığına kendini… dileklerinin şimdiden gerçekleşmiş olduğu bir dünyada hayal et.

Hayal etme bile aslında — hatırla.
Çünkü o gerçeklik zaten bir yerlerde var.
Zaman dediğimiz şey, sadece senin algınla sınırlı.
Ve evrenin sonsuz olasılıklar içeren bir aynası var: Senin iç dünyan.

 Frekans Yasası: Hissediyorsan, Çağırıyorsun

Şimdi, o dileklerinin gerçekleştiği versiyonundaki seni düşün:
Nasıl gülümsüyor?
Nasıl yürüyor?
Nasıl konuşuyor, nasıl nefes alıyor, neye inanıyor?

O duyguları hisset.
O heyecanı, huzuru, güveni…
Ve sonra kendi frekansını bu duygularla eşleştir. Çünkü evren, kelimeleri değil enerjiyi duyar.

Dilersin, beklersin, istersin… ama ancak hissettiğinde gerçekten çağırırsın.

 Gelecek, Şu An’ın Yansımasıdır

Unutma:
Gelecek, rastgele bir yer değildir.
Gelecek, şu an hangi titreşimdeysen onun büyümüş halidir.

Eğer sen bugün, dileklerinin gerçek olabileceğine inanmaya başlarsan…
Bir süre sonra evren de buna “evet” demeye başlar.

Çünkü sen neye inanırsan, ona göre titreşirsin.
Ve evren sadece aynadır: Senin inancını geri yansıtır.

 Şimdi Bir Seçim Zamanı

 Korkularını mı besleyeceksin, yoksa vizyonunu mu?

 Sürekli olacakları mı sorgulayacaksın, yoksa zaten olduğunu kabul edip şükranla mı titreşeceksin?

 “Ne zaman olacak?” mı diyeceksin, yoksa “Zaten oldu ve ben sadece buluşmaya gidiyorum” diyen frekansta mı kalacaksın?

 Enerjiyi Mühürle:

Eğer bu mesaj sana geldiyse, bu bir tesadüf değil.
Bir yerlerde ruhun çoktan seçimini yaptı.
Şimdi zihninin de teslim olması gerekiyor.