1. Duygusal Yakınlık
Birçok ilişki farklı duygusal yakınlıklar içerebilir:
Fiziksel dokunuş
Cinsel yakınlık
Sevgi sözcükleri
Nazik jestler
Duygusal yakınlık bağ kurmaya ve yakınlaşmana yardımcı olur.
Her birey duygusal yakınlığı aynı şekilde göstermeyebilir. Ancak çiftler genelde partnerlerinin yakınlık gösterme yollarına aşina olur zamanla. Her birey duygusal yakınlığı kendine öz bir şekilde gösterebilir.
Örneğin, birey “seni seviyorum” demese bile hareket ve davranışlarıyla sevgisini gösterebilir. Eğer ilişkideki duygusal yakınlık seviyesi bir anda değişmeye başlarsa, endişelenmeye başlayabilirsin. Birçok ilişki problemi genelde duygusal yakınlık eksikliğinden başlamaktadır. Bu, gayet anlaşılabilir bir sorundur çünkü birey partnerinin bir anda neden dokunmaktan ya da duygusal yakınlıktan çekindiğini merak edebilir.
Eğer partnerin genelinden daha az duygusal yakınlık gösteriyorsa, diyalog kurmaya çalışmak iyi bir başlangıç olabilir. Unutma, sormadan neler olduğunu bilmek pek mümkün değildir.
Çatışmadan kaçınan bir yaklaşım edinin, örneğin;
“Son zamanlarda uzaklaştığını fark ettim. Dokunmadan bağ kuramayınca yalnız hissediyorum. Eğer fiziksel yakınlaşmayı şu an istemiyorsan, sözcüklerle bağ kurabilmemizin bir yolu var mıdır merak ediyorum?”
2. Kabullenme
Partnerinin seni olduğun gibi kabul ettiğini bilmek ilişkide aitlik hissi oluşmasına daha çok yardımcı olur.
Ancak kabullenme sadece partnerinin seni kabul etmesi değildir. Bu ayrıca partnerinin sevdiği ve onun hayatına yabancılık hissetmeden uyum sağlayarak ait hissetmen demektir.
Bu aitlik aşağıdakiler gerçekleşince de artabilir:
Seni ailesi ve arkadaşlarıyla tanıştırmak
Birlikte yapmak üzere aktiviteler planlamak
Gelecek için planlar ve hayaller kurmak
Karar verirken fikrinizi sormak
Eğer kabullenilmiş hissetmezsen partnerinin hayatında süzülüp geçiyormuşsun gibi bir his oluşabilir. Bu da hoş hissettirmeyen bir histir.
İşte bu durumda deneyebileceğin bir strateji örneği:
Eğer hâlâ partnerini arkadaşlarıyla tanıştırmadıysan, onu arkadaşlarınla tanışmaya davet et. Bu daveti, partnerinin hayatına daha fazla dahil olmak istediğini belirttiğin bir konuşmayı başlatmak için kullanabilirsin.
3. Onaylama
Bazen çok yakın çiftler bile her konuda aynı fikirde olmayabilirler ve bu çok normaldir. Bir konuda tamamen aynı fikirde değilsen de diğer kişinin senin düşünce ve endişelerini duymasını istersin.
2016’da yapılan bir araştırmaya göre, birçok çift aynı fikirlere sahip olmanın önemli olduğunu belirtmiştir. Eğer partnerini senin bakış açında göremezsen, yanlış anlaşılmış hissedebilirsin. Duygu ve düşüncelerin tamamen yok sayılırsa da görmezden gelinmiş ya da saygısızlığa uğramış hissedebilirsin.
Eğer genel olarak onaylanmış hissediyorsan ve yalnızca 1-2 kere onaylanmamış hissedersen bu partnerinin kötü bir gününe denk gelmiş olabilir.
Ancak eğer sürekli onaylanma ihtiyacındaysan bu sorunu çok geçmeden konuşmak en iyisi olacaktır.
Şunu deneyebilirsin:
“Son zamanlarda ciddi bir konu konuşmak istediğimde beni dinlemiyormuşsun gibi hissediyorum. İkimiz de bölünme olmadan birbirimizi dinleyeceğimiz ciddi bir konuşma yapmak için bir zaman ayarlayabilir miyiz?”
4. Bağımsızlık
İlişki derinleştikçe çiftler ilgi alanlarını, aktivitelerini ve birçok diğer şeyi paylaşmaya başlarlar. Yakınlaşmaya başladıkça daha çok bir bütün olduğunuzu fark edebilirsin.
Ancak her ne kadar ilişkin daha çok güçlense de öz algını yitirmeyerek ikinizin de kişisel alanına saygı duymalısın. Birçok ortak noktanız olmasına rağmen, ikiniz de kendi arkadaşları ya da hobileri olan birer eşsiz bireylersiniz. Bu da çok eşsiz ve güzel bir şey.
Eğer öz kimliğinin partnerininkiyle birleşip soluklaştığını hissediyorsan, biraz uzaklaşmalı ve durumu incelemelisin. Bu kimlik birleşmesi yakınlaştıkça kendiliğinden olabilir. Ancak, bazen partnerin gibi olman gerektiği düşüncesinden de kaynaklanabilir.
Eğer kendi kimliğinin gölgelendiğini hissediyorsan, arkadaşların ve hobilerine biraz daha fazla vakit ayırabilirsin.
5. Güvende Hissetme
Sağlıklı bir ilişki güvende hissettirmeli. Ancak güvende hissetmek birçok farklı anlam taşıyabilir.
Eğer ilişkinde güvende hissediyorsan genelde:
Sınırlarına saygı duyulduğunu biliyorsun
Duygularını paylaşmak için güven duyuyorsun
Fiziksel olarak kendini onun yanında güvende hissediyorsun
Tercihlerinin partnerin tarafından desteklendiğini biliyorsun
Belirli sınırlar çizmek, güvende hissetme duygusunu kurmana yardımcı olabilir:
“Bana bağırılmasında hoşlanmıyorum, sesini alçaltmadığın sürecek sana cevap vermeyeceğim.”
Eğer partnerin kötü muamele etmeye başlarsa profesyonel yardıma başvurmalısın. Fiziksel şiddet kolay fark edilebilir, ancak duygusal şiddetin de farkında olmak lazımdır.
6. Güvenme
Güvende hissetmek ve güvenme ilişki yolculuğunda el ele yürüyen iki kavramdır. Güvenmediğin bir kişinin yanında hem fiziksel hem de duygusal olarak rahat hissetmek imkansızdır. Birine güveniyorsan, seninle kendileriyle ilgilendiği gibi ilgilendiğini bilirsin.
Eğer şüpheye düşmeye başlarsan belirli davranışlarını gündeme getirip konuşmaya çalışmalısın. Örneğin, neden sürekli geç saatlere kadar dışarıda olduğunu sorabilirsin.
Genellikle güven duygusu anında oluşmaz. Zamanla güven duygusu ediniriz ancak bunu kaybetmek yalnızca bir ana bakabilir. Bozulan güven duygusu tekrar onarılabilir ancak bu durumda iki partnerin de terapiye ihtiyacı olabilir.
7. Empati
Empati kurabilmek, karşıdaki kişinin hislerini anlayabilmek demektir. Bu nedenle empati kurma yetisi romantik ilişkilerde çok gerekli ve önemlidir.
Örneğin, partnerinin doğum gününü unuttuğunu düşün. Bu nasıl olabilir? Özellikle 5 yıldır birlikteyken. Sen asla böyle önemli bir şeyi unutmazsın.
Ancak ilk başta oluşan hayal kırıklığı ve kızgınlık hissinin ardından partnerin tarafından olaya bakmaya başlayabilirsin. İşinde uzun süredir zor zamanlar yaşayan eşinin uykuları anksiyete nedeniyle bölünüyor. Eşinin duygusal enerjisinin birçoğu işi için önemli olan bir projeyi tasarlamaya gidiyor olabilir.
Eşinin kafasında ve duygusal hayatında dönen birçok şeyi düşünüp değerlendirdiğinde aslında doğum gününü nasıl unutmuş olabileceğini bir mantığa oturtmak mümkün olabilir. Özellikle unutmadığını ve bu konuda çok kötü hissettiğini biliyorsun.
Bu örnekte olduğu gibi kurulan empati, partnerinle daha fazla yakınlık kurmana ve birbirinizi daha derinden anlamanıza yardımcı olur.
8. Öncelik Verme
Partnerinin sana öncelik vermesini istemen gayet normal bir duygudur. Senin öncelikte olduğunu ve partnerinin kendi ihtiyaçlarını karşılamasının ardından senin ihtiyaçlarına öncelik vermesini isteyebilirsin.
Genel olarak, eğer partnerin sana öncelik vermiyorsa daha az kıymetli hissedebilirsin. Bu his hatta neden ilişkide olduğunu bile sorgulatabilir.
Bu durumda konuşmak yardımcı olabilir. Öncelikle, neden öncelik değilmişsin gibi hissettiğini açıklayabilirsin. Bunu normal ve yargılayıcı olmayan cümlelerle belirtmeye dikkat etmelisin. Sen dilini kullanmaktan kaçınarak ben dilini kullanmaya çalışıp ardından mümkün olabilen bir çözüm yolu önerebilirsin.
9. Bağ Kurma
İlişkide her şeyi birlikte yapmamak gayet normaldir. Hatta, ayrı hobilerin ve arkadaşların olması ruhsal sağlık için de gayet iyi olan noktalardır.
Ancak muhtemelen aynı zamanda bağ kurmuş hissetmek de istiyorsun. Bu kesinlikle anlaşılabilir. Eğer hayatını paylaşmayacaksan niçin bir ilişki yaşayasın ki?
Bağ kurulmaması yalnız hissetmene yol açabilir. Hatta bazen aynı evde yaşayan iki farklı insan gibi bile hissedebilirsin.
Tekrar bağ kurmanız için yapılabilecek bazı şeyleri aşağıda bulabilirsin:
Daha önce düşünmediğin günlük hayatının bir kısmı hakkında partnerine sorular sorabilirsin.
Birlikte yapmak için yeni bir aktivite önerisinde bulunabilirsin.
Günlük ya da hafta sonu gezileri düzenleyerek genel rutininin dışına çıkabilirsin.
Paylaşılan hatıraları yad ederek bağ kurmayı deneyebilirsin.
10. Alan Tanıma
Bağ kurmak önemli ama karşıdakine alan tanıma da bir o kadar önemlidir.
İlişkide alan tanıma, bireylerin istedikleri zaman istediklerini yapma özgürlüğüne sahip olması demektir.
Ayrıca aynı zamanda kendi kendine vakit geçirmekten hoşlanabileceğin anlamına gelir.
Konu ilişkide alan tanımaya geldiğinde yapılacak en iyi şey ihtiyacın olan şeyi partnerinden istemektir.
Şunları değerlendirebilirsin:
Her gün için yalnız bir an oluşturmak.
Eve kendin için özel ve yalnız kalabileceğin bir alan oluşturmak. Bu, bir oda ya da bir köşe olabilir.
Dışarıda daha fazla vakit geçirebilirsin.
Birçok ilişki farklı duygusal yakınlıklar içerebilir:
Fiziksel dokunuş
Cinsel yakınlık
Sevgi sözcükleri
Nazik jestler
Duygusal yakınlık bağ kurmaya ve yakınlaşmana yardımcı olur.
Her birey duygusal yakınlığı aynı şekilde göstermeyebilir. Ancak çiftler genelde partnerlerinin yakınlık gösterme yollarına aşina olur zamanla. Her birey duygusal yakınlığı kendine öz bir şekilde gösterebilir.
Örneğin, birey “seni seviyorum” demese bile hareket ve davranışlarıyla sevgisini gösterebilir. Eğer ilişkideki duygusal yakınlık seviyesi bir anda değişmeye başlarsa, endişelenmeye başlayabilirsin. Birçok ilişki problemi genelde duygusal yakınlık eksikliğinden başlamaktadır. Bu, gayet anlaşılabilir bir sorundur çünkü birey partnerinin bir anda neden dokunmaktan ya da duygusal yakınlıktan çekindiğini merak edebilir.
Eğer partnerin genelinden daha az duygusal yakınlık gösteriyorsa, diyalog kurmaya çalışmak iyi bir başlangıç olabilir. Unutma, sormadan neler olduğunu bilmek pek mümkün değildir.
Çatışmadan kaçınan bir yaklaşım edinin, örneğin;
“Son zamanlarda uzaklaştığını fark ettim. Dokunmadan bağ kuramayınca yalnız hissediyorum. Eğer fiziksel yakınlaşmayı şu an istemiyorsan, sözcüklerle bağ kurabilmemizin bir yolu var mıdır merak ediyorum?”
2. Kabullenme
Partnerinin seni olduğun gibi kabul ettiğini bilmek ilişkide aitlik hissi oluşmasına daha çok yardımcı olur.
Ancak kabullenme sadece partnerinin seni kabul etmesi değildir. Bu ayrıca partnerinin sevdiği ve onun hayatına yabancılık hissetmeden uyum sağlayarak ait hissetmen demektir.
Bu aitlik aşağıdakiler gerçekleşince de artabilir:
Seni ailesi ve arkadaşlarıyla tanıştırmak
Birlikte yapmak üzere aktiviteler planlamak
Gelecek için planlar ve hayaller kurmak
Karar verirken fikrinizi sormak
Eğer kabullenilmiş hissetmezsen partnerinin hayatında süzülüp geçiyormuşsun gibi bir his oluşabilir. Bu da hoş hissettirmeyen bir histir.
İşte bu durumda deneyebileceğin bir strateji örneği:
Eğer hâlâ partnerini arkadaşlarıyla tanıştırmadıysan, onu arkadaşlarınla tanışmaya davet et. Bu daveti, partnerinin hayatına daha fazla dahil olmak istediğini belirttiğin bir konuşmayı başlatmak için kullanabilirsin.
3. Onaylama
Bazen çok yakın çiftler bile her konuda aynı fikirde olmayabilirler ve bu çok normaldir. Bir konuda tamamen aynı fikirde değilsen de diğer kişinin senin düşünce ve endişelerini duymasını istersin.
2016’da yapılan bir araştırmaya göre, birçok çift aynı fikirlere sahip olmanın önemli olduğunu belirtmiştir. Eğer partnerini senin bakış açında göremezsen, yanlış anlaşılmış hissedebilirsin. Duygu ve düşüncelerin tamamen yok sayılırsa da görmezden gelinmiş ya da saygısızlığa uğramış hissedebilirsin.
Eğer genel olarak onaylanmış hissediyorsan ve yalnızca 1-2 kere onaylanmamış hissedersen bu partnerinin kötü bir gününe denk gelmiş olabilir.
Ancak eğer sürekli onaylanma ihtiyacındaysan bu sorunu çok geçmeden konuşmak en iyisi olacaktır.
Şunu deneyebilirsin:
“Son zamanlarda ciddi bir konu konuşmak istediğimde beni dinlemiyormuşsun gibi hissediyorum. İkimiz de bölünme olmadan birbirimizi dinleyeceğimiz ciddi bir konuşma yapmak için bir zaman ayarlayabilir miyiz?”
4. Bağımsızlık
İlişki derinleştikçe çiftler ilgi alanlarını, aktivitelerini ve birçok diğer şeyi paylaşmaya başlarlar. Yakınlaşmaya başladıkça daha çok bir bütün olduğunuzu fark edebilirsin.
Ancak her ne kadar ilişkin daha çok güçlense de öz algını yitirmeyerek ikinizin de kişisel alanına saygı duymalısın. Birçok ortak noktanız olmasına rağmen, ikiniz de kendi arkadaşları ya da hobileri olan birer eşsiz bireylersiniz. Bu da çok eşsiz ve güzel bir şey.
Eğer öz kimliğinin partnerininkiyle birleşip soluklaştığını hissediyorsan, biraz uzaklaşmalı ve durumu incelemelisin. Bu kimlik birleşmesi yakınlaştıkça kendiliğinden olabilir. Ancak, bazen partnerin gibi olman gerektiği düşüncesinden de kaynaklanabilir.
Eğer kendi kimliğinin gölgelendiğini hissediyorsan, arkadaşların ve hobilerine biraz daha fazla vakit ayırabilirsin.
5. Güvende Hissetme
Sağlıklı bir ilişki güvende hissettirmeli. Ancak güvende hissetmek birçok farklı anlam taşıyabilir.
Eğer ilişkinde güvende hissediyorsan genelde:
Sınırlarına saygı duyulduğunu biliyorsun
Duygularını paylaşmak için güven duyuyorsun
Fiziksel olarak kendini onun yanında güvende hissediyorsun
Tercihlerinin partnerin tarafından desteklendiğini biliyorsun
Belirli sınırlar çizmek, güvende hissetme duygusunu kurmana yardımcı olabilir:
“Bana bağırılmasında hoşlanmıyorum, sesini alçaltmadığın sürecek sana cevap vermeyeceğim.”
Eğer partnerin kötü muamele etmeye başlarsa profesyonel yardıma başvurmalısın. Fiziksel şiddet kolay fark edilebilir, ancak duygusal şiddetin de farkında olmak lazımdır.
6. Güvenme
Güvende hissetmek ve güvenme ilişki yolculuğunda el ele yürüyen iki kavramdır. Güvenmediğin bir kişinin yanında hem fiziksel hem de duygusal olarak rahat hissetmek imkansızdır. Birine güveniyorsan, seninle kendileriyle ilgilendiği gibi ilgilendiğini bilirsin.
Eğer şüpheye düşmeye başlarsan belirli davranışlarını gündeme getirip konuşmaya çalışmalısın. Örneğin, neden sürekli geç saatlere kadar dışarıda olduğunu sorabilirsin.
Genellikle güven duygusu anında oluşmaz. Zamanla güven duygusu ediniriz ancak bunu kaybetmek yalnızca bir ana bakabilir. Bozulan güven duygusu tekrar onarılabilir ancak bu durumda iki partnerin de terapiye ihtiyacı olabilir.
7. Empati
Empati kurabilmek, karşıdaki kişinin hislerini anlayabilmek demektir. Bu nedenle empati kurma yetisi romantik ilişkilerde çok gerekli ve önemlidir.
Örneğin, partnerinin doğum gününü unuttuğunu düşün. Bu nasıl olabilir? Özellikle 5 yıldır birlikteyken. Sen asla böyle önemli bir şeyi unutmazsın.
Ancak ilk başta oluşan hayal kırıklığı ve kızgınlık hissinin ardından partnerin tarafından olaya bakmaya başlayabilirsin. İşinde uzun süredir zor zamanlar yaşayan eşinin uykuları anksiyete nedeniyle bölünüyor. Eşinin duygusal enerjisinin birçoğu işi için önemli olan bir projeyi tasarlamaya gidiyor olabilir.
Eşinin kafasında ve duygusal hayatında dönen birçok şeyi düşünüp değerlendirdiğinde aslında doğum gününü nasıl unutmuş olabileceğini bir mantığa oturtmak mümkün olabilir. Özellikle unutmadığını ve bu konuda çok kötü hissettiğini biliyorsun.
Bu örnekte olduğu gibi kurulan empati, partnerinle daha fazla yakınlık kurmana ve birbirinizi daha derinden anlamanıza yardımcı olur.
8. Öncelik Verme
Partnerinin sana öncelik vermesini istemen gayet normal bir duygudur. Senin öncelikte olduğunu ve partnerinin kendi ihtiyaçlarını karşılamasının ardından senin ihtiyaçlarına öncelik vermesini isteyebilirsin.
Genel olarak, eğer partnerin sana öncelik vermiyorsa daha az kıymetli hissedebilirsin. Bu his hatta neden ilişkide olduğunu bile sorgulatabilir.
Bu durumda konuşmak yardımcı olabilir. Öncelikle, neden öncelik değilmişsin gibi hissettiğini açıklayabilirsin. Bunu normal ve yargılayıcı olmayan cümlelerle belirtmeye dikkat etmelisin. Sen dilini kullanmaktan kaçınarak ben dilini kullanmaya çalışıp ardından mümkün olabilen bir çözüm yolu önerebilirsin.
9. Bağ Kurma
İlişkide her şeyi birlikte yapmamak gayet normaldir. Hatta, ayrı hobilerin ve arkadaşların olması ruhsal sağlık için de gayet iyi olan noktalardır.
Ancak muhtemelen aynı zamanda bağ kurmuş hissetmek de istiyorsun. Bu kesinlikle anlaşılabilir. Eğer hayatını paylaşmayacaksan niçin bir ilişki yaşayasın ki?
Bağ kurulmaması yalnız hissetmene yol açabilir. Hatta bazen aynı evde yaşayan iki farklı insan gibi bile hissedebilirsin.
Tekrar bağ kurmanız için yapılabilecek bazı şeyleri aşağıda bulabilirsin:
Daha önce düşünmediğin günlük hayatının bir kısmı hakkında partnerine sorular sorabilirsin.
Birlikte yapmak için yeni bir aktivite önerisinde bulunabilirsin.
Günlük ya da hafta sonu gezileri düzenleyerek genel rutininin dışına çıkabilirsin.
Paylaşılan hatıraları yad ederek bağ kurmayı deneyebilirsin.
10. Alan Tanıma
Bağ kurmak önemli ama karşıdakine alan tanıma da bir o kadar önemlidir.
İlişkide alan tanıma, bireylerin istedikleri zaman istediklerini yapma özgürlüğüne sahip olması demektir.
Ayrıca aynı zamanda kendi kendine vakit geçirmekten hoşlanabileceğin anlamına gelir.
Konu ilişkide alan tanımaya geldiğinde yapılacak en iyi şey ihtiyacın olan şeyi partnerinden istemektir.
Şunları değerlendirebilirsin:
Her gün için yalnız bir an oluşturmak.
Eve kendin için özel ve yalnız kalabileceğin bir alan oluşturmak. Bu, bir oda ya da bir köşe olabilir.
Dışarıda daha fazla vakit geçirebilirsin.
