
İzmir'e sadece 100 kilometre uzaklıkta olan Çandarlı'ya adım attığımız an, mest etti bizi havadaki bol oksijen, hafif hafif esen poyraz ve denizin kokusu... Burada keşfedilebilecek çok güzellik var! Binlerce yıllık yerleşim yeri olan Çandarlı, Bilge kadın Pitane'nin kenti olmuş önce. Amazon kadın savaşçılar egemen olmuşlar ve kraliçe kenti anlamına gelen Pitane demişler.
Kısa palmiye ağaçlarının arasından yol alırken tarihe meydan okuyan Çandarlı'ya yüzyıllarca bekçilik yapmış Çandarlı Kalesi, uzaktan görünen savaşmaya hazır silüeti ile ayrı bir güven duygusu veriyor. 13 ve 14'üncü yüzyıllar arasında Cenevizliler tarafından yapılan kale, beş kulesi, mazgalları, kapısı ve duvarları ile büyük bir görkem içinde önemini koruyor. Tarihin görgü tanığı kalenin önüne yapılan çay bahçesi ise buraya gelen ziyaretçilerine uzun uzun kaleyi seyredebilme fırsatı sunuyor.
DENİZE AŞIK BALIKÇILAR
Kaleden ayrılıp üç kilometrelik sahil boyunca yürüdüğünüzde dizi dizi sıralanmış balıkçı tekneleri, ağlarını hazırlayan balıkçılar bereketli denizden nasiplerini almak için hazırlanıyor. Halkın büyük bir çoğunluğunun balıkçılıkla geçindiği Çandarlı'da denize âşık balıkçılar, bu beldenin ve denizin bereketini öve öve bitiremiyorlar. Bu bereketli denizden nasibini almış beldenin büyük ve tombik kedileri, yüzümüzde tatlı bir tebessüm oluştururken, "Çandarlı kedilere bile cennet olmuş" dedirtiyor bizlere...

SUALTI MERAKLISI İÇİN BİR CENNET
Bereketli deniz demişken, Çandarlı aslında tam bir dalış cenneti. Körfez kenarında olması ve suyun berraklığı sebebiyle sualtı meraklıları için paha biçilmez bir yer burası. Çandarlı daha çok emeklilerin ve orta sınıf halkın tercih ettiği bir belde. Sahil yolu üzerinde kafebar ve bistrolar yer alsa bile, kent merkezinde insanlar sakin bir hayat sürüyor. Aileler balkonda çay keyfi yaparken, çocukların şen sesleri yükseliyor sokaklardan. Kumsalda uzun ve keyifli yürüyüşler yapan sevgililerin mutluluk şarkıları denizin dalga sesleri ile karışıyor. Burada herkes çok mutlu... Nasıl mutlu olmasınlar ki? Karşınızda turkuaz deniz, altın gibi kumsal, bol oksijenli, az nemli, hafif rüzgârlı, bunaltmayan bir hava ve insan eliyle kirlenmemiş, bakir kalmayı başarmış muhteşem bir doğa...
BEREKETLİ TOPRAĞIN MUHTEŞEM KOKUSU
Çandarlı'ya geldiğinizde birkaç yaş gençleşeceğinizden eminiz çünkü burada her şey doğal ortamda yetişiyor. Buradaki domatesler bile kendi başlarına yemek gibi yenilebilecek kadar lezzetli. Kıpkırmızı domateste ise toprağın o muhteşem kokusunu duyuyorsunuz. Her taraftan fışkıran o taze otlar, bahçelerden toplanan mini mini salatalıklar, naneler, rokalar ve denizden yeni çıkan taptaze balık size başka lezzetleri aratmıyor.

OSMANLI YAPILARI
Çandarlı'nın Arnavut kaldırımlı sokaklarında gezinirken Rum ve Osmanlı yapısındaki evlerin bahçelerinden ve duvarlarından sarkan çiçekler size tarifi zor bir huzur verirken, sıcakkanlı halkı, yardımsever ve gözü tok esnafı insana kendini evinde hissettiriyor. Eğer Çandarlı'ya gittiğinizde pazarına uğrarsanız ya da kent merkezinde esnafla birkaç kelam ederseniz neden böyle dediğimiz daha net anlaşılır sanırız.
ESKİYİ ÖZLEYENLER...
Çandarlı, denizi, eski evleri ve bakir koyları ile insana özlenen birçok duyguyu sunuyor. Eğer huzuru, doğayla baş başa kalmayı, dalgaların sesini dinleyerek uykuya dalmayı, rüzgârın ve kuşların sesine kulak vermeyi seviyorsanız kesinlikle Çandarlı'ya yolunuzu düşürmelisiniz.
NE YENİR?
Halkın büyük bir çoğunluğunun balıkçılıkla geçindiği Çandarlı'da her gün taze balık bulmanız mümkün. Balıkçı tezgahlarından aldığınız balıkları sizin için pişiren ve mükemmel Ege mezeleri eşliğinde sunan sahil restoranlarında yemek ise eşsiz bir lezzet. Eğer balık tercih etmeyenlerdenseniz, fast foodlar, ızgara çeşitleri ve pideler de alternatif olarak sizlere sunulan seçenekler... Unutmadan eklemeliyiz ki bölgede yetiştirilen zeytinlerden elde edilen has zeytinyağının yemeklere kazandırdığı tat damaklarda unutulmaz bir lezzet şenliği bırakıyor.
NEREDE KALINIR?
Her keseye uygun otel ve pansiyon seçeneklerinin yanında kiralık villalar ailenizle kalabileceğiniz alternatifler arasında. Denize sıfır olan otellerde, pansiyon ya da villalarda güne merhaba demekse muhteşem...